"Size selam olsun
aziz şehitlerimiz…"
"Dumlupınar'a Dönüş" Türkiye'nin gelişmiş sualtı araştırma gemisi
Detek Salvor'un, üç destek gemisi eşliğinde, rotasını Nara Burnu'na
çevirmesiyle start aldı "Şehitlere Saygı" seferi için. Ve sonrası…
Sualtı çekiminin R.O.V. (Remote Operated Vehicle - Uzaktan Kontrollü
Sualtı Robot Kamera Sistemi) ile yapılması, ardından satıhtan destekli
karışım gaz dalışıyla derin su dalgıcının batık denizaltıya ulaşıp,
şehitleri ziyaret anısına "Vatan size minnettardır" plaketini denizaltıya
yerleştirmesiyle ekspedisyon başarıyla tamamlandı.
Hemen hemen her dalıştan sonra, aşağısıyla ilgili
anekdotlar anlatır dalgıçlar birbirlerine. Derin su dalgıcı Enes
Edis de bir şeyler anlattı bu dalışla ilgili olarak. Öylesine
işte…
"Ben bu dalışa daha çocukluğumda, Hayat mecmualarında Vedat Dora
ve ekibinin 1958'de yaptıkları dalışları gördüğüm gün hazırlanmıştım.
'Vatan size minnettardır' anı plaketini denizaltıya bırakmak için
daldığımda 80 metrede kıç torpido dairesinin üzerindeydim. Aziz
şehitlerimizle aramda yalnızca Dumlupınar'ın güverte tahtaları
ve karina sacı var. Denizaltıya dokuna dokuna ilerliyor ve kıç
torpido bölmesinin kapağına geliyorum. Kapağın altında şehitler….
İçim ürperiyor…"
50 yılın ardından Dumlupınar'ın Naboland'la çarpışmasını köprü
üzerinde dehşetle izleyen beş kişiden hayatta kalan son iki şahit
ile şehit yakınları da Dumlupınar'la buluşmak üzere hazırlardı... Dumlupınar'ın seyir astsubayları Hüseyin İnkaya ve Hüseyin
Akış, şehit astsubaylarımız Sait Yıldırım ve Selami Özben'in yakınları,
donanma dalgıcı Yılmaz Süsen ve kazazedeleri denizden kurtaran
çarkçıbaşı Selim Yoludüz katıldıkları törende çok hüzünlendiler. Şehit yakınları göz yaşı gibi akan suların örttüğü
çelik mezarın üstüne geldiklerinde denize bıraktıkları çelenkle
son görevlerini yerine getirdiler. Kimse konuşamadı. Deniz
bile susmuştu adeta. Tek duyulan, Zeyyat Selimoğlu'nun 50 yıl
önce burada kaybettiği Hakkı Ağabey'inin arkasından yazdığı bir
yazıyı okuyan Savaş Karakaş'ın titreyen sesi ve martıların acı
dolu çığlıklarıydı...
"Dumlupınar'a Dönüş" Belgeseli, Dumlupınar sualtı
araştırmasının sonuçlarını ve sualtı robot kamera sistemi ile
batıktan alınan çarpıcı görüntüleri içeriyor. 50 yılın ardından,
iki yaşlı Gazi ve Şehit yakınlarının Dumlupınar'a geri dönüşleri,
batan denizaltının içerisinde sağ kalan 22 denizcinin kurtarılmayı
beklerken son nefeslerini verdikleri bölme, Naboland'ın açtığı
yara, kurtarma çalışmalarında kopan "denizaltı battı şamandırası"nın
telefon kablosu ile boş yuvasının derinlerdeki görüntüleri Dumlupınar
faciasının acısına sizleri de ortak ediyor...
"Çelik tabut"un ilk görüntüleri...
"50 yılı babamın bir mezar taşı bile yok diyerek gözyaşı dökerek
geçirdim." Bu acı dolu cümlecik babası Komodor Albay Hakkı Burak'ı
bu kazada kaybeden Zeynep Burak'ın hislerini anlatıyor. 90 metredeki
çelik tabut Dumlupınar'a derin su dalışı gerçekleştiren profesyonel
dalgıçlar, Boğaz'ın koynunda derin bir uykuda yatan denizaltının
içleri ürperten ilk sualtı görüntüleri… Hüzünlenmemek elinde mi
insanın?..
Belgesel tamamlandı ama Savaş Karakaş Dumlupınar'ın
izini sürmeye hala devam ediyor... Savaş Karakaş adeta bir "Dumlupınar"
meczubu… İçine işlemiş Dumlupınar denizaltısı, Dumlupınar faciası…
Denizaltıda Bodrumlu siyahi bir deniz eri varmış. Mehmet Kızılışık...
''Ben kafayı taktım şehit Mehmet'e ve Bodrum'a onun yakınlarını
bulmaya gittim. Cevdet Kızılışık diye birinin varlığını işittim.
Onu bulmam lazım, o benim arkadaşım dedim."
Savaş Karakaş gibi genç bir adam, nasıl olurdu
da 50 yıl önce bir Dumlupınar'da şehit olan bir denizcinin arkadaşı
olabilirdi. Zaten Bodrumlular da sormuşlar; "O nasıl sizin arkadaşınız
olur?" demişler. "Sizin söylediğiniz Cevdet Bey 86 yaşında!"...
Ama Savaş Karakaş sanki Dumlupınar'ın mürettabatından ve doğal
olarak da Mehmet'in, Cevdet Bey'in arkadaşı. Şaşacak ne var bunda?
"Tabii benim için onlar 36 yaşında hâlâ... Mehmet Kızılışık'ın
ağabeyi imiş Cevdet Bey. Oturduk konuştuk. Bana Mehmet'i anlatsanıza
dedim. Tek bir cümle söyledi." Denizin koynuna bırakılan bir şehidin
ardından ciğeri yanan, onurlu bir ağabey söyleyebilirdi ancak
böyle bir cümleyi, evin mavi kırık kapısını göstererek: "Bak şu kapı var ya… Benim kardeşim Memet bu kapıdan çıktı gitti, bir daha da gelmedi"...
Dumlupınar'ın şehit denizcilerine saygıyla… Vatan onlar sayesinde
sağ…
Tanıtım Filmi İçin Tıklayınız
'Dumlupınar'a
Dönüş'
Yapım yılı: 2003 / Süresi: 33 dakika
Yönetmen: Mehmet Akif Aydın
Müzikler: Paul Dwyer
| |
Sponsor:
| Yayıncı: | Afiş İçin Tıklayınız |
|
|
|
|
Belgeselimiz 2004 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Övgü ödülüne layık görülmüştür.
|